Gondorlular, Rohanlılar, kardeşlerim… Gözlerinizin içinde,
kalbimde yeşermesine izin vermediğim korkuyu görüyorum. Gün gelir,
insanlar cesaretlerini yitirebilir, dostlarına sırt çevirebilir ve tüm
kardeşlik bağlarını koparabilir. Ama o gün, bugün değil. Düşmanın
zaferi ve harap olmuş siperler bekler insan çağının çöküşünü. Ama o
gün, bugün değil. Bugün savaşacağız, bu dünyadaki tüm sevdiklerimiz
adına…”
Gerek kitapları, gerek film ve oyunlarıyla herkesin yakından
tanıdığı bir dünya Yüzüklerin Efendisi’nin Orta Dünya’sı. Tolkien
tarafından büyük emeklerle yaratılmış bir kitaba dayanıyor hepsi, ama
genelde kitaptan uyarlama filmleriyle tanındı bu efsane. Yüzüklerin
Efendisi üçlemesinin ardından çok sayıda video oyunu da geldi, ama
bir çoğu Tolkien’in kemiklerini sızlattı. Tabii böyle bir kaynağın
MMORPG oyunu halini almaması da garip olurdu. Uzun zaman üzerinde
çalışıldıktan sonra 2007 yılında Lord of the Rings Online da çıktı.
Getirdikleriyle kısa sürede çok beğenildi, birçok site ve dergi
tarafından 2007 yılının en iyi MMORPG’si ünvanına layık bile görüldü.
10 Eylül 2010 itibariyle Free2Play oynanışa geçti ve biz de hemen
incelemesine koyulduk.
Gerçekten ücretsiz mi?
Uzun zaman önce oyunun Free2Play’e geçeceği duyurulmuştu. Yapımcılar
bu şekilde hem oyuncu çekecekti hem de oyuna hareket getirecekti. 10
Eylül’de de hesaplar açıldı, insanlar Orta Dünya topraklarını
arşınladı. Daha önce Beta Key’leriyle deneyen oyuncular da olmuştu
tabii. İlk bakışta klasik Free2Play özellikleri göze çarpsa da işin
aslı biraz farklı. Macera “Quest (Görev)” odaklı ilerlediği için,
seviye atladıkça bir noktadan sonra oyun bize yeni Questler vermiyor.
Bunları da “Turbine Points(TP)” aracılığıyla “Quest Pack” şeklinde
satın alabiliyoruz. Yani 20-25 level gibi bir seviyeye geldikten sonra
Quest Pack almak zorunda kalıyoruz. Kısacası kısmen Free2Play olmuş
diyebiliriz Lord of the Rings Online için. En azından aylık Premium
ücreti vermeden sadece TP satın alarak da eşit şartlarda oynanabilir
veya 20 levele kadar ulaşıp kafanızda devam edip etmeme konusunda bir
fikir oluşur.
Başlamadan evvel
Başlamayı düşünenler için genel bir takım uyarılar yapmak gerekiyor.
Öncelikle dediğim gibi oyun “Quest” sistemi üzerinden ilerliyor.
Knight Online-Silkroad Online gibi farming-grinding, yani sürekli
yaratık kesme temelli oyunlara alışmış Türk oyuncular için zor veya
sıkıcı gelebilir. Tabii yine grind peşinde koşturabilirsiniz, ama
epey zorlanacaksınız. Çünkü Lord of the Rings Online (LotRO)’de
yaratık slotları oldukça geniş dağılmış bir şekilde ve re-spawn
(yeniden dirilme) süreleri de kısa değil. Anlayacağınız, macera sizi
bir şekilde Quest’lere mahkum bırakıyor ki bence bu şekilde hem daha
eğlenceli hem de RPG ruhuna daha uygun. Yine ek olarak en azından
ortalama bir İngilizce şart diye düşünüyorum. Olayları anlama
açısından, Quest’leri tamamlamak için ve diğer oyuncularla iletişim
kurmak için mutlaka lazım oluyor İngilizce. Zaten bu tarz oyunlarda
sosyal yön de fazla olduğundan diğer oyuncularla konuşmak kaçınılmaz
oluyor. Yardım almanız gereken bir nokta olur veya can sıkıntısından
konuşacak biri ararsınız, herkesin başına gelir. Zira sunucularda Türk
oyuncu fazla yok. Yüzüklerin Efendisi ve Orta Dünya temalı olduğunu
bir kez daha hatırlatayım. Yani daha çok kitabın ve filmlerin
fanlarına hitap eder tarzda bir oyun, elbette diğer MMORPG severler
de zevk alacaktır. Ayrıca oyunun boyutu da biraz büyük gelebilir.
Orta Dünya atmosferi yaşamak isteyenlere…
LotRO’yu öne çıkaran özelliği bence türe getirdiği yenilikler değil,
Orta Dünya atmosferini gerçekten mükemmel bir şekilde yansıtmasıdır.
Gerçekten oyunda haritalar çok geniş ve fazla sayıda. Tüm Orta Dünya’yı
ayaklarınızın altına seriyor ve ne kadar gezersiniz gezin mutlaka
gitmediğiniz bir yer oluyor. Ayrıca büyük ölçüde kitaba ve hikayeye
sadık kalınarak yapılmış olması ve Aragorn, Gandalf gibi ana
karakterlerin de oyunda yer alması diğer artı yönleri. Grafikler
elbette 2007 yılından kalma olduğu için çok da mükemmel gözükmeyebilir,
ama kesinlikle kötü değil. Sadece skill efektleri biraz daha güzel
olabilirdi. Sesler ve müzikler de ayrı ayrı çok güzel. Oyunun arayüzü
opsiyonel olarak değiştirilebilmesine rağmen gayet kullanışlı. RPG
oyuncuları zaten kısa sürede tüm menüleri, kısayolları kavrayacaktır.
Zaten dediğim gibi bu oyun türe pek yenilik getirmiyor. Sadece var olan
MMORPG özelliklerini en iyi şekilde ortaya koyarak Yüzüklerin
Efendisi’yle harmanlamış o kadar.
Olmazsa olmazlar
Biraz daha derine dalalalım. Öncelikle maceramızda 4 temel ırk var ki
zaten Orta Dünya fanatikleri bunları gayet iyi biliyordur; İnsanlar
(Human), Elfler, Cüceler (Dwarf) ve Hobbitler. Bu ırkların her birinin
farklı özellikleri olmasına rağmen genel olarak aralarında pek bir
fark yok ve birçok sınıfı (class) da seçebiliyorlar. Bu sınıfları da
dokuz ayrı kategoride inceliyoruz; Champion, Guardian, Hunter,
Captain, Burqlar, Lore – Master, Minstrel, Rune-Keeper ve Warden. Son
iki sınıf yani Rune Keeper ve Warden, Mines of Moria genişleme
paketiyle gelen yeni türler.
Burqlar: Görünmezlik ve Debuff (düşmanı zayıflatma)
özellikleriyle göze batan bir sınıf. Irk olarak İnsan veya Hobbit
seçmek bize kalmış durumda ama önerim Hobbit olmanızdır. İdol karakteri
Frodo’dur.
Captain: Sadece insan olarak oynanabilen bir sınıf.
Farklı özellikleri bulunuyor. Pet kullanabiliyor ve buffer, healer ve
summoner gibi özellikleri öne çıkmış durumda. İdol karakter ise
Boromir.
Champion: DPS (saniye başına verilen hasar) olarak
başarılı bir sınıf ama AoE (alan hasarı) açısından en iyisi
diyebiliriz. İdol karakteri Aragorn, seçilebilen ırklar ise İnsanlar,
Elfler ve Cüceler.
Hunter: Oyunun en iyi DPS sınıfı, tek hedef
üzerinde… Uzak mesafeden düşmanlarını yay kullanarak öldürür, yakın
mesafede ise hançerini kullanır. Tuzak kurma gibi yetenekleri de
vardır. Ek olarak grubundaki diğer savaşçıları port edebilme
yeteneğine sahiptir. Elf, İnsan, Hobbit veya Cüce olarak oynamak sizin
elinizde ama önerilen ırk Elfler. İdol karakter ise tabii ki Legolas.
Guardian: Oyunun tank karakteri. Boss dövüşlerinde
en aranılan sınıfdır. Bu sınıf için her ırk seçilebilir durumda, idol
karakter ise Gimli.
Lore-Master: CC, Debuff ve Pet kullanabilme
özellikleriyle öne çıkan bir sınıf. Ayrıca AoE yetenekleri de çok
gelişmiştir. Asa kullanırlar, idol karakter Gandalf veya Radagast. Elf
veya İnsan olarak oynanabilir.
Minstrel: Oyundaki healer (bir nevi doktor) sınıfı, silah yerine müzik aleti kullanmaktadır. Bu karakter için her ırk seçilebilir.
Rune-Keeper: Mines of Moria ile gelen bir sınıf. Bir
çeşit büyücü, oldukça güçlü ve tercih edilen bir sınıf. Elementler
üzerine uzman, elf veya cüce olarak oynanabilir ve idol karakteri
Galadriel.
Warden: Yine oyuna gelen yeni sınıflardan biri. Mızrak kullanan bir sınıf. İnsan, hobbit veya Elf olarak oynanabiliyor.
“Üç yüzük göğün altında yaşayan Elf Kralları’na, yedisi taştan
saraylarında cüce hükümdarlarına, dokuz yüzük ölümlü insanlara,
ölecekler ne yazık! Bir yüzük, gölgeler içindeki Mordor Diyarı’nda kara
tahtında oturan karanlıklar efendisine… Hepsine hükmedecek bir
yüzük, hepsini o bulacak. Hepsini bir araya getirip karanlıkta
birbirine bağlayacak; gölgeler içindeki Mordor Diyarı’nda.”
Oyunda görüldüğü gibi geniş bir Irk ve sınıf yelpazesi bulunuyor. O
yüzden karakterinizi yaratırken iyi düşünün. Karakter yaratma ekranına
gelirsek, burası da oldukça hoş hazırlanmış. Örneğin burada orijin
denilen bir kısım bulunuyor, karakterimizin doğduğu şehiri ayarlıyoruz.
Oyunun oynanışına etki etmese de güzel bir RPG unsuru. Yine bu
ekranda karakterin cinsiyetini, ırkını, sınıfını ve her türlü fiziksel
özelliğini seçebiliyoruz. Oyunda her ırk farklı yerlerde oyuna
başlıyor ve seviye atladıkça farklı haritalara geçiş yapabiliyor. Her
ırk oyuna kendine has bir giriş bölümüyle başlıyor ve hikayeyi bu
şekilde anlıyor. Örneğin Elfler ormanlık bir arazideyken Cüceler
mağara ve madenlerde bolca vakit geçiriyor. Tabii dediğim gibi seviye
atladıkça diğer ırkların da haritalarına geçip, onların görevlerini de
yapabileceğiz. Görevlerin geneli birbirine benziyor zaten. Toplama,
avcılık, kurye tarzı görevler alıyoruz.
Eğer hala okumaktan sıkılmadıysanız genel kısımlarına bir göz atalım derim oyunun;
Karakter Ekranı, Oyun İçi İletişim ve Yetenekler (Skill)
Menülerin yeterince kullanışlı olduğundan bahsetmiştim, karakter
ekranı da bundan nasibini almış. Envanterimiz ve karakter ekranımız iç
içe. Burada üzerimizdeki eşyalara, stat pointlere, paramıza vs.
bakabiliyoruz. Paradan bahsetmişken oyunda Gold, Silver ve Cooper olmak
üzere 3 ana para birimi var. Ayrıca stat pointleri oyun kendisi
otomatik olarak veriyor ve bizi bu dertten kurtarmış oluyor.
Oyun içi iletişime gelirsek. Burası da oldukça detaylı ve kullanışlı
hazırlanmış. Kendi kanalımızı açıp şifrelendirebilme olanağının
yanında varolan kanallarda da diğer oyuncularla sohbet edebiliyoruz
veya istediğimiz kişiyle özel olarak konuşabiliyoruz. Tüm bunları
yapmak size bir mouse kadar yakın. Ayrıca oyunda “emote” adı verilen
sekmeyle farklı rollere bürünebiliyoruz.
Yetenekler de sınıflara göre aktif-pasif olarak dağıtılmış durumda.
Bu yetenekler seviye atladıkça açılıyor ve sınıfımıza göre farklı
NPC’lerden belirli bir para karşılığı yeteneklerimizi açtırabiliyoruz.
Seyahat ve Rest XP Sistemi
LotRO çok geniş bir dünya ve sürekli bir seyahat hali barındırdığı
için ulaşım çok önemli. Ulaşımı teleport, at üzerinde veya tabanvay
olarak gerçekleştirebiliyoruz. Yaya seyahat elbette ki hem daha yavaş
hem de tehlikeli. Stable Master denilen NPC’den kendimize bir at
alabiliyoruz veya yine buradan istediğimiz bir bölgeye
ışınlanabiliyoruz.
Rest XP sistemi ise hızlı ilerlemenize yarayan bir sistem. Özellikle
oyuna az giren oyuncular için çok önemli, çünkü bu puanlar login
olmadığınız süre içerisinde birikiyor. Görevleri etkilemeyen bu sistem
öldürdüğünüz yaratıklardan fazladan tecrübe puanı kazanmanızı
sağlıyor.
Fellowship, Kinship, Crafting, Housing, Trait ve Hobiler
LotRO’da parti ve grup sistemi olarak Fellowship yer alıyor. Ayrıca Guild veya Clan yerine geçen Kinship’ler de kurulabiliyor.
Tabii ki olmazsa olmaz bir Crafting, yani meslek sistemi de yer
alıyor. Önce bir meslek seçiyoruz ve bunun üzerinde zamanla
uzmanlaşıyoruz. Üç farklı uzmanlık alanımız oluyor ve meslek seçimi
gerçekten ciddi bir konu. Bazı meslekler kolayken bazıları oldukça
zor tıpkı gerçek hayat gibi. Oyunda Armourer, Armsman, Explorer,
Historian, Tinker, Woodsman ve Yeoman olmak üzere 7 farklı meslek var
ve bunların içinde de 10 farklı uzmanlık alanı bulunuyor. Ek olarak
mesleklerinizi istediğiniz zaman değiştirebilirsiniz.
Housing, yani ev satın alma ise oyunun ilginç bir diğer yönü. Orta
dünyada bir eve sahip olabileceksiniz ve istediğiniz gibi
döşeyebileceksiniz. Bu evler de genişlik ve mimarilerine göre farklı
farklı ayrılmış durumdalar. Oyunda mahalleler var ve bu mahallelerin de
belli ev sınırları var. Buralar doldukça server tarafından yenileri
açılıyor. Ayrıca bu evlere cüzi bir miktarda haftalık kira da ödeniyor
ve bir level sınırı da var. Satın alabileceğiniz evlerin önünde ise
“For Sale” yazısı bulunmaktadır.
Kısaca Trait sisteminden de bahsetmek istiyorum. Bu Trait’leri
genelde görevleri bitirdiğimizde alıyoruz ve sayelerinde
karakterlerimizi, yeteneklerimizi tabiri caizse kişiselleştiriyoruz.
Hobi olarak ise mesela balıkçılığı seçebiliyoruz. Bir olta ve
balıkçılık yeteneğini öğrendikten sonra balık tutmaya
başlayabilirsiniz.
Instance ve Raid
Gelelim oyunun en zevkli kısmına; Instance ve Raid’ler. Bunların
amacı belirli gruplar halinde güçlü yaratıklara karşı mücadele etmek
tecrube ve eşya (item) kazanmak. Genellikle Kinshipler tarafından
yapılırlar ve iyi bir lider kadrosu gerektirirler.
“Zafer yakındı, lâkin yüzüğün gücü bir türlü bastırılamıyordu…”
Bahsetmediğim daha bir çok nokta var aslında, ama fazla uzun tutup
sizleri sıkmak istemiyorum. Umarım genel olarak kafanızda bir şeyler
oluşmuştur ve yeni başlayacaklar için yararlı olur. Çünkü ben tamamen
yazmaya kalksam ne LotRO biter, ne uçsuz bucaksız Orta Dünya evreni.
Kısacası en azından denenmeye değer bir oyun. Özellikle Yüzüklerin
Efendisi hayranları için bir nimet diyebilirim Lord of the Rings
Online… Büyüleyici atmosferi, uçsuz bucaksız haritaları, mağaraları ve
sayısız göreviyle; kardeşlik seni çağırıyor.
kalbimde yeşermesine izin vermediğim korkuyu görüyorum. Gün gelir,
insanlar cesaretlerini yitirebilir, dostlarına sırt çevirebilir ve tüm
kardeşlik bağlarını koparabilir. Ama o gün, bugün değil. Düşmanın
zaferi ve harap olmuş siperler bekler insan çağının çöküşünü. Ama o
gün, bugün değil. Bugün savaşacağız, bu dünyadaki tüm sevdiklerimiz
adına…”
Gerek kitapları, gerek film ve oyunlarıyla herkesin yakından
tanıdığı bir dünya Yüzüklerin Efendisi’nin Orta Dünya’sı. Tolkien
tarafından büyük emeklerle yaratılmış bir kitaba dayanıyor hepsi, ama
genelde kitaptan uyarlama filmleriyle tanındı bu efsane. Yüzüklerin
Efendisi üçlemesinin ardından çok sayıda video oyunu da geldi, ama
bir çoğu Tolkien’in kemiklerini sızlattı. Tabii böyle bir kaynağın
MMORPG oyunu halini almaması da garip olurdu. Uzun zaman üzerinde
çalışıldıktan sonra 2007 yılında Lord of the Rings Online da çıktı.
Getirdikleriyle kısa sürede çok beğenildi, birçok site ve dergi
tarafından 2007 yılının en iyi MMORPG’si ünvanına layık bile görüldü.
10 Eylül 2010 itibariyle Free2Play oynanışa geçti ve biz de hemen
incelemesine koyulduk.
Gerçekten ücretsiz mi?
Uzun zaman önce oyunun Free2Play’e geçeceği duyurulmuştu. Yapımcılar
bu şekilde hem oyuncu çekecekti hem de oyuna hareket getirecekti. 10
Eylül’de de hesaplar açıldı, insanlar Orta Dünya topraklarını
arşınladı. Daha önce Beta Key’leriyle deneyen oyuncular da olmuştu
tabii. İlk bakışta klasik Free2Play özellikleri göze çarpsa da işin
aslı biraz farklı. Macera “Quest (Görev)” odaklı ilerlediği için,
seviye atladıkça bir noktadan sonra oyun bize yeni Questler vermiyor.
Bunları da “Turbine Points(TP)” aracılığıyla “Quest Pack” şeklinde
satın alabiliyoruz. Yani 20-25 level gibi bir seviyeye geldikten sonra
Quest Pack almak zorunda kalıyoruz. Kısacası kısmen Free2Play olmuş
diyebiliriz Lord of the Rings Online için. En azından aylık Premium
ücreti vermeden sadece TP satın alarak da eşit şartlarda oynanabilir
veya 20 levele kadar ulaşıp kafanızda devam edip etmeme konusunda bir
fikir oluşur.
Başlamadan evvel
Başlamayı düşünenler için genel bir takım uyarılar yapmak gerekiyor.
Öncelikle dediğim gibi oyun “Quest” sistemi üzerinden ilerliyor.
Knight Online-Silkroad Online gibi farming-grinding, yani sürekli
yaratık kesme temelli oyunlara alışmış Türk oyuncular için zor veya
sıkıcı gelebilir. Tabii yine grind peşinde koşturabilirsiniz, ama
epey zorlanacaksınız. Çünkü Lord of the Rings Online (LotRO)’de
yaratık slotları oldukça geniş dağılmış bir şekilde ve re-spawn
(yeniden dirilme) süreleri de kısa değil. Anlayacağınız, macera sizi
bir şekilde Quest’lere mahkum bırakıyor ki bence bu şekilde hem daha
eğlenceli hem de RPG ruhuna daha uygun. Yine ek olarak en azından
ortalama bir İngilizce şart diye düşünüyorum. Olayları anlama
açısından, Quest’leri tamamlamak için ve diğer oyuncularla iletişim
kurmak için mutlaka lazım oluyor İngilizce. Zaten bu tarz oyunlarda
sosyal yön de fazla olduğundan diğer oyuncularla konuşmak kaçınılmaz
oluyor. Yardım almanız gereken bir nokta olur veya can sıkıntısından
konuşacak biri ararsınız, herkesin başına gelir. Zira sunucularda Türk
oyuncu fazla yok. Yüzüklerin Efendisi ve Orta Dünya temalı olduğunu
bir kez daha hatırlatayım. Yani daha çok kitabın ve filmlerin
fanlarına hitap eder tarzda bir oyun, elbette diğer MMORPG severler
de zevk alacaktır. Ayrıca oyunun boyutu da biraz büyük gelebilir.
Orta Dünya atmosferi yaşamak isteyenlere…
LotRO’yu öne çıkaran özelliği bence türe getirdiği yenilikler değil,
Orta Dünya atmosferini gerçekten mükemmel bir şekilde yansıtmasıdır.
Gerçekten oyunda haritalar çok geniş ve fazla sayıda. Tüm Orta Dünya’yı
ayaklarınızın altına seriyor ve ne kadar gezersiniz gezin mutlaka
gitmediğiniz bir yer oluyor. Ayrıca büyük ölçüde kitaba ve hikayeye
sadık kalınarak yapılmış olması ve Aragorn, Gandalf gibi ana
karakterlerin de oyunda yer alması diğer artı yönleri. Grafikler
elbette 2007 yılından kalma olduğu için çok da mükemmel gözükmeyebilir,
ama kesinlikle kötü değil. Sadece skill efektleri biraz daha güzel
olabilirdi. Sesler ve müzikler de ayrı ayrı çok güzel. Oyunun arayüzü
opsiyonel olarak değiştirilebilmesine rağmen gayet kullanışlı. RPG
oyuncuları zaten kısa sürede tüm menüleri, kısayolları kavrayacaktır.
Zaten dediğim gibi bu oyun türe pek yenilik getirmiyor. Sadece var olan
MMORPG özelliklerini en iyi şekilde ortaya koyarak Yüzüklerin
Efendisi’yle harmanlamış o kadar.
Olmazsa olmazlar
Biraz daha derine dalalalım. Öncelikle maceramızda 4 temel ırk var ki
zaten Orta Dünya fanatikleri bunları gayet iyi biliyordur; İnsanlar
(Human), Elfler, Cüceler (Dwarf) ve Hobbitler. Bu ırkların her birinin
farklı özellikleri olmasına rağmen genel olarak aralarında pek bir
fark yok ve birçok sınıfı (class) da seçebiliyorlar. Bu sınıfları da
dokuz ayrı kategoride inceliyoruz; Champion, Guardian, Hunter,
Captain, Burqlar, Lore – Master, Minstrel, Rune-Keeper ve Warden. Son
iki sınıf yani Rune Keeper ve Warden, Mines of Moria genişleme
paketiyle gelen yeni türler.
Burqlar: Görünmezlik ve Debuff (düşmanı zayıflatma)
özellikleriyle göze batan bir sınıf. Irk olarak İnsan veya Hobbit
seçmek bize kalmış durumda ama önerim Hobbit olmanızdır. İdol karakteri
Frodo’dur.
Captain: Sadece insan olarak oynanabilen bir sınıf.
Farklı özellikleri bulunuyor. Pet kullanabiliyor ve buffer, healer ve
summoner gibi özellikleri öne çıkmış durumda. İdol karakter ise
Boromir.
Champion: DPS (saniye başına verilen hasar) olarak
başarılı bir sınıf ama AoE (alan hasarı) açısından en iyisi
diyebiliriz. İdol karakteri Aragorn, seçilebilen ırklar ise İnsanlar,
Elfler ve Cüceler.
Hunter: Oyunun en iyi DPS sınıfı, tek hedef
üzerinde… Uzak mesafeden düşmanlarını yay kullanarak öldürür, yakın
mesafede ise hançerini kullanır. Tuzak kurma gibi yetenekleri de
vardır. Ek olarak grubundaki diğer savaşçıları port edebilme
yeteneğine sahiptir. Elf, İnsan, Hobbit veya Cüce olarak oynamak sizin
elinizde ama önerilen ırk Elfler. İdol karakter ise tabii ki Legolas.
Guardian: Oyunun tank karakteri. Boss dövüşlerinde
en aranılan sınıfdır. Bu sınıf için her ırk seçilebilir durumda, idol
karakter ise Gimli.
Lore-Master: CC, Debuff ve Pet kullanabilme
özellikleriyle öne çıkan bir sınıf. Ayrıca AoE yetenekleri de çok
gelişmiştir. Asa kullanırlar, idol karakter Gandalf veya Radagast. Elf
veya İnsan olarak oynanabilir.
Minstrel: Oyundaki healer (bir nevi doktor) sınıfı, silah yerine müzik aleti kullanmaktadır. Bu karakter için her ırk seçilebilir.
Rune-Keeper: Mines of Moria ile gelen bir sınıf. Bir
çeşit büyücü, oldukça güçlü ve tercih edilen bir sınıf. Elementler
üzerine uzman, elf veya cüce olarak oynanabilir ve idol karakteri
Galadriel.
Warden: Yine oyuna gelen yeni sınıflardan biri. Mızrak kullanan bir sınıf. İnsan, hobbit veya Elf olarak oynanabiliyor.
“Üç yüzük göğün altında yaşayan Elf Kralları’na, yedisi taştan
saraylarında cüce hükümdarlarına, dokuz yüzük ölümlü insanlara,
ölecekler ne yazık! Bir yüzük, gölgeler içindeki Mordor Diyarı’nda kara
tahtında oturan karanlıklar efendisine… Hepsine hükmedecek bir
yüzük, hepsini o bulacak. Hepsini bir araya getirip karanlıkta
birbirine bağlayacak; gölgeler içindeki Mordor Diyarı’nda.”
Oyunda görüldüğü gibi geniş bir Irk ve sınıf yelpazesi bulunuyor. O
yüzden karakterinizi yaratırken iyi düşünün. Karakter yaratma ekranına
gelirsek, burası da oldukça hoş hazırlanmış. Örneğin burada orijin
denilen bir kısım bulunuyor, karakterimizin doğduğu şehiri ayarlıyoruz.
Oyunun oynanışına etki etmese de güzel bir RPG unsuru. Yine bu
ekranda karakterin cinsiyetini, ırkını, sınıfını ve her türlü fiziksel
özelliğini seçebiliyoruz. Oyunda her ırk farklı yerlerde oyuna
başlıyor ve seviye atladıkça farklı haritalara geçiş yapabiliyor. Her
ırk oyuna kendine has bir giriş bölümüyle başlıyor ve hikayeyi bu
şekilde anlıyor. Örneğin Elfler ormanlık bir arazideyken Cüceler
mağara ve madenlerde bolca vakit geçiriyor. Tabii dediğim gibi seviye
atladıkça diğer ırkların da haritalarına geçip, onların görevlerini de
yapabileceğiz. Görevlerin geneli birbirine benziyor zaten. Toplama,
avcılık, kurye tarzı görevler alıyoruz.
Eğer hala okumaktan sıkılmadıysanız genel kısımlarına bir göz atalım derim oyunun;
Karakter Ekranı, Oyun İçi İletişim ve Yetenekler (Skill)
Menülerin yeterince kullanışlı olduğundan bahsetmiştim, karakter
ekranı da bundan nasibini almış. Envanterimiz ve karakter ekranımız iç
içe. Burada üzerimizdeki eşyalara, stat pointlere, paramıza vs.
bakabiliyoruz. Paradan bahsetmişken oyunda Gold, Silver ve Cooper olmak
üzere 3 ana para birimi var. Ayrıca stat pointleri oyun kendisi
otomatik olarak veriyor ve bizi bu dertten kurtarmış oluyor.
Oyun içi iletişime gelirsek. Burası da oldukça detaylı ve kullanışlı
hazırlanmış. Kendi kanalımızı açıp şifrelendirebilme olanağının
yanında varolan kanallarda da diğer oyuncularla sohbet edebiliyoruz
veya istediğimiz kişiyle özel olarak konuşabiliyoruz. Tüm bunları
yapmak size bir mouse kadar yakın. Ayrıca oyunda “emote” adı verilen
sekmeyle farklı rollere bürünebiliyoruz.
Yetenekler de sınıflara göre aktif-pasif olarak dağıtılmış durumda.
Bu yetenekler seviye atladıkça açılıyor ve sınıfımıza göre farklı
NPC’lerden belirli bir para karşılığı yeteneklerimizi açtırabiliyoruz.
Seyahat ve Rest XP Sistemi
LotRO çok geniş bir dünya ve sürekli bir seyahat hali barındırdığı
için ulaşım çok önemli. Ulaşımı teleport, at üzerinde veya tabanvay
olarak gerçekleştirebiliyoruz. Yaya seyahat elbette ki hem daha yavaş
hem de tehlikeli. Stable Master denilen NPC’den kendimize bir at
alabiliyoruz veya yine buradan istediğimiz bir bölgeye
ışınlanabiliyoruz.
Rest XP sistemi ise hızlı ilerlemenize yarayan bir sistem. Özellikle
oyuna az giren oyuncular için çok önemli, çünkü bu puanlar login
olmadığınız süre içerisinde birikiyor. Görevleri etkilemeyen bu sistem
öldürdüğünüz yaratıklardan fazladan tecrübe puanı kazanmanızı
sağlıyor.
Fellowship, Kinship, Crafting, Housing, Trait ve Hobiler
LotRO’da parti ve grup sistemi olarak Fellowship yer alıyor. Ayrıca Guild veya Clan yerine geçen Kinship’ler de kurulabiliyor.
Tabii ki olmazsa olmaz bir Crafting, yani meslek sistemi de yer
alıyor. Önce bir meslek seçiyoruz ve bunun üzerinde zamanla
uzmanlaşıyoruz. Üç farklı uzmanlık alanımız oluyor ve meslek seçimi
gerçekten ciddi bir konu. Bazı meslekler kolayken bazıları oldukça
zor tıpkı gerçek hayat gibi. Oyunda Armourer, Armsman, Explorer,
Historian, Tinker, Woodsman ve Yeoman olmak üzere 7 farklı meslek var
ve bunların içinde de 10 farklı uzmanlık alanı bulunuyor. Ek olarak
mesleklerinizi istediğiniz zaman değiştirebilirsiniz.
Housing, yani ev satın alma ise oyunun ilginç bir diğer yönü. Orta
dünyada bir eve sahip olabileceksiniz ve istediğiniz gibi
döşeyebileceksiniz. Bu evler de genişlik ve mimarilerine göre farklı
farklı ayrılmış durumdalar. Oyunda mahalleler var ve bu mahallelerin de
belli ev sınırları var. Buralar doldukça server tarafından yenileri
açılıyor. Ayrıca bu evlere cüzi bir miktarda haftalık kira da ödeniyor
ve bir level sınırı da var. Satın alabileceğiniz evlerin önünde ise
“For Sale” yazısı bulunmaktadır.
Kısaca Trait sisteminden de bahsetmek istiyorum. Bu Trait’leri
genelde görevleri bitirdiğimizde alıyoruz ve sayelerinde
karakterlerimizi, yeteneklerimizi tabiri caizse kişiselleştiriyoruz.
Hobi olarak ise mesela balıkçılığı seçebiliyoruz. Bir olta ve
balıkçılık yeteneğini öğrendikten sonra balık tutmaya
başlayabilirsiniz.
Instance ve Raid
Gelelim oyunun en zevkli kısmına; Instance ve Raid’ler. Bunların
amacı belirli gruplar halinde güçlü yaratıklara karşı mücadele etmek
tecrube ve eşya (item) kazanmak. Genellikle Kinshipler tarafından
yapılırlar ve iyi bir lider kadrosu gerektirirler.
“Zafer yakındı, lâkin yüzüğün gücü bir türlü bastırılamıyordu…”
Bahsetmediğim daha bir çok nokta var aslında, ama fazla uzun tutup
sizleri sıkmak istemiyorum. Umarım genel olarak kafanızda bir şeyler
oluşmuştur ve yeni başlayacaklar için yararlı olur. Çünkü ben tamamen
yazmaya kalksam ne LotRO biter, ne uçsuz bucaksız Orta Dünya evreni.
Kısacası en azından denenmeye değer bir oyun. Özellikle Yüzüklerin
Efendisi hayranları için bir nimet diyebilirim Lord of the Rings
Online… Büyüleyici atmosferi, uçsuz bucaksız haritaları, mağaraları ve
sayısız göreviyle; kardeşlik seni çağırıyor.