Fifa 2011 (pc) inceleme

Her sene olduğu gibi, EA bu senede bir Fifa oyunuyla daha raflardaki yerini aldı. Geçtiğimiz senelere oranla özellikle PC versiyonunda çok büyük değişikliklere gidilen Fifa 2011, gelişmiş oyun motoru, yeni pas sistemi ve yeni oyun modlarıyla yine bu seneye damgasını vuracakmış gibi görünüyor.

Geçtiğimiz senelerde PC için kullandığı oyun motorunu bu sene çöpe gönderen EA, Fifa 2011’in PC versiyonunda da next-gen konsollarda kullandığı oyun motorunu kullandı. Böylece, konsollarla, PC arasındaki Fifa uçurumu da ortadan kalkmış oldu. Hatırlanacağı gibi, geçtiğimiz senelerdeki Fifa oyunlarının PS3 ve XBox360 versiyonları 85 -99 arası yüksek puanlar alırken, PC versiyonu ise 65 – 70 arasında aldığı düşük puanlarla vasat bir izlenim bırakıyordu. Hatta bir çok site ve dergi, Fifa’nın PC versiyonunu incelemeye bile tenezzül etmiyordu. Fifa fanlarının oyunun forumlarına yazdığı ağır eleştiriler sonucunda, EA bu duruma daha fazla kayıtsız kalamadı ve yeni Fifa motorunu PC için portlama kararı aldı. Ve işte, yeni oyun motorunun ilk meyvesi olan Fifa 2011, artık parmaklarımızın ucunda bizleri bekliyor.

Yeni Bir Sene, Bambaşka Bir Fifa

Oyuna ilk olarak girdiğimizde, oyuncu tünelinden ağır adımlarla stada doğru ilerleyen bir “Kaka” animasyonuyla karşılaşıyoruz. Ardından ekranımıza Kaka ile alıştırma yapıp, tuşları keşfedebileceğimiz bir bekleme menüsü geliyor. Dilersek bu kısmı “Start” tuşuna basarak geçebiliyoruz. Ya da canımız sıkılana kadar, Kaka’yla karşımızdaki kaleciyi şut bombardımanına tutabiliyoruz. Bu sistem, oyunun loading kısımlarında da karşımıza çıkıyor. Böylece oyunun yüklenmesini beklerken canımızda sıkılmamış oluyor. Yani eski Fifa serilerinde maça başla dediğimiz zaman karşımıza gelen 1-2 dakikalık loading ekranı yerine, şut çekip, çeşitli hareketler yapacağımız bir pratik antrenman ekranıyla vakit geçirebiliyoruz. Bu gerçekten çok iyi düşünülmüş bir sistem. Bu sistem geçtiğimiz seneki Fifa 2010 oyununun konsol versiyonlarında bulunmasına rağmen, oyunun PC versiyonunda bulunmuyordu. Bu sene değişen Fifa PC motoruyla beraber, konsol versiyonundaki özelliklerinde PC versiyonuna yansıtıldığını görüyoruz.

Fifa 2011’in menüsüne girdiğimizde ise bizleri klasik tarzda basit bir Fifa menüsü karşılıyor. Buradan dilersen Kick – Off diyerek hemen iki takım seçip maç yapabilir, dilersekte menajerlik moduna girip kendi kariyerimizi yaratabiliriz. Fifa 2011’in bu sene en çok konuşulan özelliği ise “Be A Goal Keeper” modu olmuştu. Fakat bu mod oyunun PC versiyonunda ne yazık ki yer almıyor. Fifa 2011’in XBox360 ve PS3 versiyonlarında “Virtual Pro” modundan ulaştığımız kaleci modunda bir kaleciyi yönetebiliyor veya kendimiz bir kaleci yaratıp onu takıma adapte edebiliyorduk.

Oyunun PC versiyonunda kaleci modunun bulunmaması bana göre o kadar da büyük bir eksi değil. Zaten Türk milleti olarak, halı saha maçlarında bile kaleye pek geçmek istemediğimizi düşünürsek, her halde bu modun eksikliğini fazla hissetmeyeceğimizi de söyleyebilirim.

Fifa 2011’de geçtiğimiz senelerdeki versiyonlara oranla daha özgürlükçü bir futbol anlayışına yer verilmiş. Oyundaki yeni “Personality+” özelliği ile sahadaki her bir pozisyon için, toplu veya topsuz futbolcuların gerçekçiliği daha da arttırılmış. Yeni “Pro Passing” sistemi ile pasların isabeti olması, oyuncuların kumanda (klavye) kullanma yeteneklerinin yanı sıra futbolcuların yetenekleri, içinde bulundukları pozisyon ve koşullarla ilişkilendirilmiş. “360° Fight for Possession” özelliği ile bire bir durumlarda, omuz omuza mücadelelerde oyuncu hassasiyetleri son derece dengeli bir konuma getirilmiş.
Fifa serisinin eski oyunlarında olduğu gibi, hızlı bir adam alıp kanatlardan bindirme yapmak artık o kadarda basit olmayacak. (Tabi zorluk seviyesi olarak Amatör seçeneğini işaretlerseniz, adamların yanından yürüyerek bile geçebilirsiniz) Eğer seçtiğiniz zorluk seviyesi Pro veya daha üstü olursa, rakip oyuncular sizinle daha fazla omuz omuza mücadele içerisine girecek. Ayrıca yine fazlasıyla eleştirilen frikik sisteminde de bir takım değişikliklere gidilmiş. Fifa serisinin geçmiş yıllardaki oyunlarını oynayanlar iyi bilirler. 20 – 25 metre arasındaki frikiklerde topa az bir güçle dokunmamız sonucunda kolayca gol atabiliyorduk. Fifa 2011’de ki frikik olayı ise daha zor bir hale getirilmiş. Ayrıca, geçmiş oyunlarda pek bir şey fark ettirmeyen oyuncunun vuruş gücüde, Fifa 2011’de bir hayli önemli bir konuma getirilmiş. Artık iyi oyuncuyla, kötü oyuncunun attığı frikikler, çektiği şutlar arasındaki farkı kolaylıkla fark edebiliyorsunuz.

Fifa 2011’de karşımıza çıkan diğer bir olay ise manuel pas özelliği. Bu özellik sayesinde, vereceğimiz pasın şiddetini ve yönünü biz ayarlayabiliyoruz. Fifa 2010’un konsol versiyonlarında bu özellik mevcut olmasına rağmen, Fifa 2011’de ki kadar gelişmiş olmadığını rahatlıkla söyleyebilirim. Fifa 2011’de özellikle oyuncu özellikleri ön plana çıkarılmış. Bunu en çok çektiğiniz şutlarda ve verdiğiniz ara paslarında hissediyorsunuz. Orta seviyeli bir oyuncuyla verdiğiniz ara pasları çoğu zaman yerine ulaşamazken, üst düzey bir oyuncuyla verdiğiniz ara pası cuk diye yerine oturuveriyor.

Oyunda en çok kullandığımız depar atma özelliğine de kısmı olarak bir sınırlama getirilmiş. Oyuncular depar atmaya kalktıklarında hızlarında önemli bir artış olmuyor fakat güç barı bir anda boşalıveriyor. Güç barı azalan bir oyuncuyla girdiğinizi olası bir ikili mücadelede topu hemen kaptırıyorsunuz. Bu da maç esnasında oyuncularınızın gücünü dengeli kullanmanızı zorunlu kılıyor. Yani hep aynı kanattan atağa kalkarsanız, bir süre sonra o kanattaki oyuncularınız yoruluyor ve o kanattaki hakimiyetinizi tamamen kaybediyorsunuz. O yüzden Fifa 2011’de tam bir takım oyunu oynamak zorundasınız.

Kendi Kariyerinizi Yaratın

Fifa serisine bir kaç yıl önce dahil edilen menajerlik modu, bu seneki oyunda da yerini almış. Menajerlik moduna girdiğimizde, kişisel ayarlarımızı yaparak, takımımızı seçip onu yönetmeye başlıyoruz. Fifa 2011’in menajerlik moduda konsollar için geçtiğimiz sene çıkan Fifa oyunuyla birebir benzerlikler içeriyor. Her sezon öncesinde sponsorluk anlaşmaları imzalayabiliyor, transferler yapabiliyoruz. Elbette ki menajerlik modunda, menajerlik oyunlarındaki kadar detay bulunmuyor. Hatta bu modda bariz hatalarla bile sıklıkla karşılaşabiliyoruz. Mesela bir sezon sonunda siz 32 maçla sezonu bitirirken, rakibiniz 35 maçla bitirebiliyor. Elbette ki bu hatalar EA tarafından sonradan yayımlanan yamalarla düzeltilecektir.

Menajerlik modunda, aldığımız galibiyetlere, elde ettiğimiz başarılara ve tamamladığımız görevlere göre seviye atlıyoruz. Seviyemiz arttıkça, bize gelen tekliflerin sayısı ve teklif yapan takımların kalitesi de artıyor. Ayrıca başkanımızın memnuniyetini bize gösteren birde barımız bulunuyor. Bu bar tamamen boşaldığında takımdan kovuluyoruz.

Menajerlik modunda “Staf Upgrade” bölümünden takımımızın, fiziksel ve taktiksel güçlerini geliştirebiliyoruz. Ayrıca stadımızı büyüterek daha fazla para kazanabiliyoruz. Eğer takımınızın başında uzun seneler durmayı planlıyorsanız, transferden önce bu bölüme ağırlık vermenizi tavsiye ederim. Zaten Fifa 2011’de parasını bastıktan sonra alamayacağınız bir oyuncu bulunmuyor. Bütçenizi düzelttikten sonra, kim olursanız olun, R. Madrid’ten, Barcelona’dan, ManU’dan çeşitli oyuncuları bünyenize katabiliyorsunuz.

Genel Yorum

Geçtiğimiz günlerde, tanıtımı yapılan PES 2011’i de oynama fırsatını yakalamıştım. Şimdi Fifa 2011’i oynadıktan sonra iki oyunu kıyaslamam gerekse, hiç düşünmeden, tartışmasız olarak Fifa 2011’i seçerdim. Gerek grafikleri, gerek oynanışı, gerekse seriye getirdiği yeniliklerle Fifa 2011 gerçekten çok güzel bir oyun olmuş. Konsollardaki Fifa kalitesini zaten biliyorduk, EA’nin bu sene yaptığı hamleyle PC başında Fifa oynama zevkine de tekrardan ulaşmış olacağız. Bu seneye kadar Fifa oynamadım, oynamam diyorsanız, bir kaç kez daha düşünmenizi tavsiye ederim. Eğer bir futbol tutkunuysanız, Fifa 2011’i denemenizi kesinlikle sizlere öneririm. Unutmayın... Herkes Oyun Oynar!